intercon logo
hydrogen-electrolysis

Yeşil Hidrojenin Türkiye için Önemi

Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynaklarından (rüzgar, güneş, hidrolik, biokütle vb.) elde edilen elektrik enerjisi kullanılarak üretilen hidrojendir. Hidrojen, sıfır emisyonlu bir yakıt kaynağı olarak, dünya genelinde enerji sektöründe giderek daha fazla ilgi görmektedir. Bu nedenle, yeşil hidrojenin üretimi, sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak kabul edilir ve iklim değişikliği mücadelesinde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye de, yeşil hidrojenin üretimi ve kullanımı konusunda önemli bir potansiyele sahiptir.

Türkiye, dünya genelinde güneş enerjisi potansiyeli en yüksek ülkelerden biri olup aynı zamanda rüzgar enerjisi, hidrolik enerji, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına da sahiptir. Bu kaynaklar, Türkiye’nin yeşil hidrojen üretimi için uygun bir ortam sağlamaktadır.
Yeşil hidrojen, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltacağı, hava kirliliğini azaltacağı ve küresel ısınma mücadelesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Türkiye, bu potansiyeli kullanarak, enerji üretiminde yeşil hidrojeni öncelikli bir yakıt kaynağı haline getirebilir ve bunun sonucunda, hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli faydalar elde edebilir.

  • Dünya’nın yeşil hidrojene olan ihtiyacı çok yüksektir. Bu vesile ile Türkiye hidrojen pazarında çok önemli bir oyuncu olmaya adaydır. Bunun için gerekli iki önemli kaynak olan yenilenebilir enerji ve su mevcuttur. Yenilenebilir enerjinin hemen hemen bütün çeşitlerinin mevcut olduğu, üç tarafı denizlerle çevrili olan ve yeraltı ile akar suları mevcut olan Türkiye bu kaynakları katma değere yani hidrojene dönüştürüp, dünyanın en büyük hidrojen ihracatçılarından biri olmaya aday ülkesidir.
  • İhtiyaç fazlası olacak elektrik üretimini hidrojen üretimiyle katma değere ve mali fırsata dönüştürebilecektir.

Türkiye bu hidrojen dönüşümü ve hidrojen ekonomisi fırsatını teknolojik kabiliyetlerini de arttıracaktır.
Türkiye, yerli enerji kaynaklarını kullanarak ürettiği yeşil hidrojeni ihraç edebilecek konumdadır. Ülkede yer alan limanlar, hidrojen ihracatı için uygun bir altyapı sunmaktadır. Türkiye’nin coğrafi konumu, hem Avrupa hem de Asya pazarlarına erişim sağlamasına olanak tanımaktadır.

Türkiye, hidrojen ekonomisi için hazırlık yapmaktadır. Ülke, yerli üretimini artırmak ve hidrojen üretiminde kullanılabilecek teknolojileri geliştirmek amacıyla bir dizi önlem almaktadır. Bu kapsamda, Türkiye, yerli hidrojen üretiminde kullanılabilecek elektrolizör gibi Hidrojen teknolojilerini geliştirmeyi hedeflemektedir.

generating-hydrogen

Türkiye’de, 2020 yılında “Yeşil Hidrojen Üretimi ve Kullanımı Hakkında Yönetmelik” yayınlanmıştır. Bu yönetmelikle, yeşil hidrojenin üretiminde kullanılan tesislerin lisanslandırılması, yeşil hidrojenin kalite standartları ve tesislerin çevresel etkilerinin izlenmesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, yeşil hidrojenin üretimi ve kullanımı için uygun bir ortam yaratmakta ve Türkiye’nin yeşil hidrojen potansiyelini değerlendirmesine yardımcı olmaktadır.

Hazırlanan 12. Kalkınma Planı (2024-2028) ve ETKB 2024-2028 Stratejik Planı çalışmalarında hidrojen konusu öncelikli olarak ele alınacak olup bu doğrultudaki hedeflere yer verilmiştir.
Bu konuda son yapılan çalışma olarak 19 Ocak 2023 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) tarafından açıklanan “Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’na” göre;

  • Yeşil hidrojen üretim maliyetini 2035 yılına kadar 2,4 ABD/kgH2’nin altına ve 2053 yılına kadar 1,2 ABD/kgH2’nin altına düşürmek,
  • Elektrolizörün kurulu güç kapasitesinin 2030’da 2 GW’a, 2035’te 5 GW’a ve 2053’te 70 GW’a ulaşma hedefleri açıklanmıştır.

Yeşil Hidrojen üretim ve kullanımı; Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığı göz önüne alındığında, enerji bağımsızlığına önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca, yeşil hidrojen üretimi, yeni iş imkanları ve ekonomik büyümeye de katkı sağlayacaktır.